YAŞAMIN KUTSALLIĞI’NA HİZMET

Yaşam gizem ve mucize dolu bir yolculuktur ve bizler bu yolculuğun içinde varoluruz.

Ruhumuzdaki potansiyeli aramak,Onu heyecanla keşfetmek,onu istekle geliştirmek,yaşamda tam bir mutluluk halinde hissettiğimiz ve ürettiğimiz anları yakalayarak yolumuza devam etmek ise ana varoluş sebebimiz yani misyonumuzdur.

Peki yaşam yolculuğunda misyonlarımızın ne olduğu,en çok ne yapmak istediğimiz,bunun nelere katkı sağlayacağı ve bireysel,toplumsal hatta evrensel akışta yaratmak istediğimiz değerler bütününün niteliği nedir?

Bu sorulara tam ve net yanıt verebilmemizin en doğal önkoşulu varoluş bilincimize, yüreğimizdeki deha ile ulaşmaktır.Gönül gözümüz açıldıkça,sahtenin reddi ile gerçeklik algımız artar,bu özgürleştirici ve enerji vericidir.Bütün bildiklerimizi, ve öğrendiklerimizi bize sorgulatır,Kim olduğumuzu,bu yaşamda ne istediğimizi,varoluşumuzun tanımını muthiş bir şeffaflıkla bize yaptırır. Dehamız yüreğimizdedir ve Gerçeğe ulaşmak büyülüdür!.. Ruhumuzu harekete geçiren o ateş ve unutulmuş kanatlarla Yaşama sarılırız.Kendini idrak olmadıkça,hangi erdem,hangi hizmet hakiki olur?..Kendimizi tanımak,maneviyatın sırlarına ermek,tüm eylem ve değerlerin en yücesidir.Heves,isteklerimizin ifadesi iken misyon,içselleştirdiğimiz gerçek değerlerimize ait görevlerdir. Özsaygımız,yolculuğumuzu aydınlatacak içsel ışığımızdır ve Bizler misyonlarımıza yön veren duyuş,düşünce ve fikirlerimizin mimarlarıyız; çünkü Yolculuklarımızı biz seçeriz.Düşüncede özgün,söylemde doğru ve açık,eylemlerimizde yılmaz ve güvenilir adımlarla enerjimizi ve zamanımızı Kendimizi gerçekleştirmeye adayarak,Yaşam amacımıza ve varoluş sebebimize de adım adım ulaşırız.Bir misyonun prensibi koşulsuz sevgi, temeli istikrar ve amacı üretimdir.

Hep inandığım ve daima savunduğum bir gerçek; Kadın olarak bu yaşama gelmemizin doğuştan büyük bir şans olmasıdır.Çünkü kadın olmak Varoluşumuzun en eşsiz zenginliği,içsellliğimizin ve üretim gücümüzün en değerli donanımıdır.

Kadın olmak,maddesel anlamda bir fizikten öte ,başlıbaşına bir Ruh’tur. Güzellik kavramıyla özdeşleşmek değil,güzelliğe akıl ve eylem katabilmektir.Kadın olmak yaşamı sadelikleri içinde farkedilir kılmak,kendi gücünün,varoluşunun anlam ve mahiyetine varmak ve bu gücü yaşama koşulsuzca katmaktır.Yaşamın Kutsallığı,en çok biz Kadınlar tarafından anlaşılır,anlamlandırılır ve yaşatılır.Yaşama gönüllü hizmet ,onun kutsallığını korumaya adanmış bir yolculuğa çıkarır bizleri ve bizler bu yolculuğun içinde sınırsız bir Aşkla,heyecanla,sevgiyle, cesaretle, istikrarla, güvenle, yılmaz bir azimle, şevkatle,vicdan ve dirayetle,yaşamı sahiplenerek ve paylaşarak Varoluruz.

Her canlı, her Varlık bu yaşamda çok özel ve hepimizin yolculukları şahsımıza özgündür.Ben yaşamımda odağımı; kendimi hayat boyu geliştirmeye, yaşamın değişim süreçlerindeki uyuma,Yaptığım ve ürettiğim her içeriğin ve her eylemin çocuklarıma,aileme,Vatanıma ve Evrensel Akışa ulaşacağı katkıya,Bir kadın olarak duyarlı,yapıcı,cesur ve adil adımlarla toplumun ve dünyanın bütüncül ihlasına yönlendirdim.Bir Kadın olarak,kimse ile kıyasın çekici olmadığı, Yaşam deneyimlerini recycle yaparak/dönüştürerek ,idrak ederek,kişisel vizyonum ve üretme tutkumla diri diri hayata geçirdiğim bakış açıma sımsıkı sarıldım.Yaşamın kutsallığına ve yaşama dair her varlığın,öncelikle de belirli şartlar ve imkansızlıklardan dolayı çocukların bu kutsallığı deneyimleyerek yolculuklarına devam edeceklerine; Yaşamın gizem ve mucize dolu bir yolculuk olduğuna inanıyorum.Bu yolcuğun coğrafyasını da yine bizler seçiyoruz.Birçok insan için dogdugu coğrafya onun kaderi oluyor.Ya da bazıları için bütün evren, kaderlerinin coğrafyası!İnanç, cesaret ve istikrar ile yaptığımız en büyük yatırım kendimiz olduğumuz müddetçe , yaşamımız, misyonumuz,ilişkilerimiz ve dünyaya kattıklarımız da o oranda değer kazanıyor.Şimdi bir kadın olmanın içtenliği ile kendime soruyorum,Misyonun nedir?

Misyonum,
Yaşamın Kutsallığına Hizmet,
Yol’um sa,Yüreğime emanet...
Selin Söğütlügil